Suda Yaşayan Canlılar
Su Yosunları
Su yosunları ya da Algler (Latince deniz otu anlamındaki "alga" dan türetilmiştir ), büyük çoğunluğu fotosentetik olmasına ve bitkilere benzemesine karşın, bitkiler alemiyle yakın akraba olmayan bir grup sucul canlı grubudur.
"Yosun" tanımı çoğunlukla su yosunları (algler) için kullanılsa da; yosunlar, kara yosunları ve su yosunları (algleri) gruplarını kapsayan genel bir terimdir.
Su yosunları, bitkilerin aksine, fotosentez ürünlerini nişasta formunda depolamazlar. Kloroplastları, sitoplazma içerisinde serbest olarak değil, granüller endoplazmik retikulum üzerinde bulunur. Klorofil-c taşırlar ve bitkilerde bulunmayan başka pigment maddeleri bulundurular. Çeşitli su yosunu gruplarına özel renklerini bu pigment maddeleri verir.Su yosunlarında, bitkilerdeki yaprak, gövde gibi elemanlarına benzeyen, ancak damar dokusu taşımayan, özelleşmemiş vücut bölümlerine "tallus" denir.
Üremeleri, ikiye bölünme, tomurcuklanma, ana bitkinin büyümesi, spor hücrelerinin ya da eşey hücrelerinin üretilmesi şeklinde gerçekleşir.
Fotosentetik su yosunları, sucul ortamların birinci derecedeki üreticileri olduklarından önemlidirler. Alglerin bir diğer önemi de, birçok sucul canlının besin kaynağını oluşturmalarıdır. Ayrıca, çeşitli endüstri alanlarında kullanılan bazı hammaddeler yine bu su yosunlarından elde edilmektedir. Yaşamı sona eren su yosunlarının dış iskeletleri dibe çökerek, denizel kayaçların yapısına katılır
.
Balıklar
Balıklar (Pisces) poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer (lepistes, kılıçkuyruk, moly vs.). Örneğin tatlı su balıklarından Lepistes'in (Poecilia reticulata) yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklitgillerde ise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir.Ağzında yumurtaları çeviren, mantarlaşmasını engelleyen dişi yumurtalar çatlayana hatta yavrular serbestçe yüzmeye başlayana kadar onları ağzındaki kesesinde korur.

Bulunmuş olan en eski balık fosilleri 500 milyon yaşındadır. Günümüzün balıkları kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) ve kemikli balıklar (Osteichthyes) olarak ikiye ayrılırlar. Bunlar gibi diğer iki grubu oluşturmuş olan Placodermi (Zırhlı balıklar) ve Acanthodii (dikenli köpek balıkları)'nın nesilleri 300-400 milyon yıl evvel tamamen tükenmiştir
Bir kulakcık ve karıncıktan meydana gelen yüreklelande daima kirli kan bulunur. Yürekten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta temiz kan dolaşır. Ağızdan alınan su, solungaçlardan dışarı atılırken surda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir. Bu arada suda bulunan besinler ise yutulur. Köpek balıklarında su hem ağızdan hem de ilk solungaç yarığından alınır. Tuzlu su balıkları su içtikleri halde, tatlı su balıkları su içmezler. Gerekli su ihtiyaçlarını solungaç zarlarından osmozla alırlar. Deniz balıkları içtikleri suyun tuzunu böbrekle değil, solungaçları ile ayırır. Balıklarda göğüs ve karın yüzgeçleri çift, sırt, kuyruk ve anal yüzgeçleri tektir. Tek yüzgeçler nadiren birden fazla olsalar da simetrik çiftler meydana getirmezler.
Derisi Dikenliler
Derisi dikenliler ya da Echinodermata, su hayvanlarının bir kolu olan ve okyanusun tüm derinliklerinde bulunan omurgasız hayvanlar şubesidir.Sürünerek hareket ederler.vücutlarının alt kısmında tüp ayak denilen yapılar bulunur.Vakum etkisiyle yüzeye yapşıp vücudu çekerek hareket sağlar.Aynı zamanda tüp ayaklar beslenme ve boşaltımda görevlidir.Eşeyli ürerler. Tamamı denizlerde dağılım göstermektedir. Acı sularda rastlansa da, tamamen tatlı suda yaşayan hiçbir temsilcisi yoktur. kalper plaklardan oluşan iç iskelete saiptirler. başsız ve segmentsizdirler. dolaşım sistemleri bu sınıfa özgü su-damar sistemidir.
542 milyon yıl önce görülmeye başlayan ve bu gün yaklaşık 7.000 türü bulunan ve yaklaşık 13.000 türü yok olmuştur.
Deniz Memelileri
Deniz memelileri, denizlerde ya da okyanuslarda yaşayan ya da yaşamını denize bağımlı olarak sürdüren memelilere verilen genel isimdir. Memeliler orjinellerinde karada evrimleşmiş ancak daha sonra deniz memelileri denizde yaşabilmek için tekrar evrimleşmişlerdir.

Yumuşakçalar
Yumuşakçalar (Mollusca) ahtapot, kalamar ve salyangoz vs. yumuşakçadır.Vücutları yumuşak ve kabukludur. kabuklarının altında manto adı verilen ince bir doku tabakasından oluşan vücut örtüleri vardır. iç organları gelişmiştir. ayakları toprağı kazma, sürünme, avlarını yakalama işini görebilecek biçimde farklılaşmıştır. otçul, etçil, veya parazitik beslenirler. sucul olanlar sudaki organik maddeleri süzerek beslenir. soda yaşayanlar solungaç, karada yaşayanlar ise manto boşluğunun genişlemiş yüzeyi ile solunum yapar. açık dolaşım görülür. bu dolaşım sisteminde kan, vücut dokuları arasına yayılır.
Yumuşakçaların sınıfı olan kafadan bacaklılarda (mürekkep balığı, ahtapot)kapalı dolaşım görülür. yumuşakçaların sistemlerinde beyin ve sinir kordonları bulunur. gözler, dokunmaya ve kimyasal maddelere duyarlı yapılar gelişmiştir. eşeyli üreme görülür. suya çok sayıda sperm ve yumurta bırakırlar. döllenme suda gerçekleşir.
ahtapot,salyangoz,midye,fazgenella yumuşakçalardandır.yumuşakçalardan olan midyeler çok eskiden beri insanların besin kaynağı olarak kullanılır.kirli ortamlarda yaşayan midyeler çevreden aldıkları zehirli maddeleri ve mikroorganizmaları vucütlarında biriktirebilirler.bu yüzden sadece temiz sulardan toplanan midyeler yenilmelidir. Yumuşakçaların iskeletlerinin adı "kavkı"dır.